27 Ocak 2016 Çarşamba

Zambaklı Padişah, Ece Ayhan

 

 

 

ZAMBAKLI PADİŞAH

Ne zaman elleri zambakh padişah olursam

Sana uzun heceli bir kent vereceğim

Girilince kapıları yitecek ve boş!

Azizim, güzel atlar güzel şiirler gibidirler

Öldükten sonra da tersine yarışırlar, vesselam!

I

Ey imece ile başsız gömülecek derviş

Sen kendin o zamandan değilsin

Ya bu hikâyeyi nereden bilirsin?

Ey ustalıkla taşaronluğu birbirine karıştıran

Yaşayan okur!

Sen yabana değilsin bense bir fakir derviş.

II

Ve bir derviş ... atını saldı salar.

III

Karartma benizli bir sözcük kırıntısından bile.

Kesekâğıdı yapıyor, yapabiliyor.

IV

Hava gırçımadır

iki çocuk da bir gömlek içinde

Valde külhandadır

Hafız! Sence çocuklar

Çiçeklerin koynunda uyumalıydı değil mi!

V

"Sizde ölüm var mıdır?"

VI

Yedi kez görünmeyen denizin üzerinde, i k i açık deniz evliyası

Tabuttaş'tan Üsküdar Sultanlığı'na bir konsol aynası taşır.

VII

Eski bir göç yolu, izlenmektedir.

VIII

Devlet ve şairleri, iki kaşık gibi içice uyurlarken

Geldiği kapkara denize Karpiç'den gönderilmiş bir gemi

IX

Duyduk k i , bir daha

Kuş getirmek sınıfa

intihar olmuş cezası

Hal ve gidiş tüzüğünde

Biz kuşları tutmuyoruz ki

Kapıda koyveriyoruz

Dönüp onlar ceplerimize giriyorlar

N'apalım?

X

İnsan gözünün soldan sağa okuma alışkanlığı!

XI

Unutulmuş bir çocukluk hastalığından da bilinebilir

ikinci Savaş'da Galata'da geçimıiş bir kedi merdiveni.

XII

Şiir de, duraklarda, dinlenirdir dinlenir.

XIII

Yenilmiş, geri çekilmededir bir gizli yol

Muvazzaf şairler de...

XIV

Geceleri, aydan, evlere girilemiyordur.

XV

Devletin cüceleri nasıl iki kez ayağa kalkmak zorundaysalar

Tabiatın cüceleri de bir dehliz bulmuşlardır kendi içlerinde.

XVI

Portakallarla donanmış selâtin meyhaneleri, kapalıdır.

XVII

Ustasından geçmiyen bir deniz

Gittikçe uzaklaşıyor, okunmuyor.

XVIII

Mühründe şiir kazılıdır bir padişah.

XIX

Kuşlar havada, insan karada

Ölmek istemezler!

XX

Beş aydan bu yana, ilk bir insan görüyorum...

XXI

Kışı ve Üsküdar'ı, atkısıyla geçirecek bir kadın

Yazmışım, nedense, deftere.

XXII

Sarışın Osmanlı tarihçileri...

XXIII

"Bak bre çirkin!"

Karanfilinde bir ... basılıdır.

XXIV

Beyaz kargalarlı, aykırı düşüncelerdir.

XXV

Biliyorsun; ölüm

Artık uyakta karşılanmıyor, karşılanmaz!

XXVI

Akıl , yürütülüyor, yürüttüm bu kentte.

XXVII

Bir erkeğe gerilmiş bir kadın,

karşıdadır.

XXVIII

Ebru ile bir yazı arası.

XXIX

"Şiir, ölüm ve yaşam dolayısıyla,

Şimdi ve daima, açıktır."

XXX

İşkence!.. Bu sözcüğü, ilk Karagümrük'de

Duyduk duyuldu.

XXXI

Camında sabun kurutulan evler

Beyoğlu'nun yıkılacağını bildiriyorlar.

XXXII

Ey gemileriyle birlikte yiten denizler

Ve bağlı limanlarıdır! ki unutulmasın

Gerçeklikte, gemiler terketmektedir fareleri.

(BALABAN ONU BESLEMEDEN ÖNCEDİR.)

İki keşiş; külleri karıştırıyorlardı. Avluda dikelmiş duran

çocuğa bakıyorlar ve aralarında konuşuyorlardı:

— Saçları uzadığı zaman bu çocuğa tapılır!

Başkeşiş:

— Geceyi birlikte geçirelim, diyor.

Çocuk şaşırmış, kekeliyor.

Başkeşiş ona altın bir cep saati armağan etmek istiyor.

Çocuk:

— Olmaz! diyor ve o gece hiç uyumuyor.

* * *

Ertesi sabah avluda rasladığı bir keşiş ona:

— Saatin kaç? olduğunu soruyor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder