29 Eylül 2015 Salı

Sonbahar gezileri başlasın

Yaz geçse de içimizdeki İstanbul'dan kaçış hayali hiç bitmiyor. O halde günübirlik hafta sonu gezilerini gündeme alabiliriz. Zaten sonbahar, şehre kısa mesafedeki doğal alanları keşfe çıkmanın tam da mevsimi değil mi?

Sosyal medyadan birçok konuda olduğu gibi gezme planlarında da yardım alıyoruz. Böylece heyecanla gittiğimiz bir mekândan hayal kırıklığıyla ayrılma ihtimalini en aza indirmiş oluyoruz. Gezi tecrübelerini bol fotoğraflı ve hoş ifadelerle paylaşan adreslerden biri Facebook'taki ‘Metin ile Yoldan Çıkın' sayfası. Profesyonel turizmci olan Metin Çelik, ailesiyle birlikte tam bir doğa tutkunu. “Navigasyonlar ara yolları da gösteriyor artık. Yoldan çıkın, çekinmeyin. Kalan son doğal hayatı ve insanları keşfedin.” diyen Çelik'in eşi Özlem Hanım da tecrübelerini ve Anadolu'nun dört bir yanındaki zenginlikleri ‘Özlemle Türkiye' sayfasında takipçileriyle paylaşıyor. Bunun gibi birçok sayfayı takip ederek siz de alternatif tatil planları geliştirebilirsiniz. Emin olun, turizm acentelerinin tanıtım metinlerinden çok daha gerçekçi ve faydalı bilgiler edineceksiniz.

Sonbahar buraya renk cümbüşüyle gelir

Bolu Mengen, sonbahar tatilcileri için ideal bir bölge. Özellikle fotoğraf çekmeyi sevenler burada karşılarına serilen manzaraya hayran kalacak. Çünkü sonbaharda kayın, meşe, ıhlamur ve daha birçok ağaç çeşidi sonbaharla birlikte tam bir renk cümbüşüne dönüşüyor. Genelde bu tür manzaralara uzaktan bakılır ama Mengen Ormanları ziyaretçilerini bu manzaranın içine dalıp yürüyüş yapmaya çağırıyor. Burada geçireceğiniz bir güne Şirinyazı Tabiat Parkı'nı da sığdırabilirsiniz. Henüz çok fazla keşfedilmediğinden ‘kafa dinleme' hayalini gerçekleştirmek için fazlasıyla ideal. Bu keyfi bir gün daha uzatıp konaklamak isterseniz bir mekân önerebiliriz. Yedigöller Milli Parkı'na yakın Nesilce Tatil Köyü, Mengen'deki onlarca güzel mekândan biri. Burada bungalovlarda kalarak ahşaptan gelen huzuru bir günlüğüne de olsa tecrübe etmelisiniz. Sabah yapacağınız köy kahvaltısından sonra çocuğunuza ağaçlar arasında hamak keyfini tattırabilirsiniz. Tesiste at biniciliği imkânı da var. Mengen ve çevresine ulaşmak için İstanbul'dan itibaren üç saatlik bir yolculuğu göze almanız gerekecek.

Köy kahvaltısından sonra Sapanca'ya devam

İstanbul'da yaşayıp hafta sonu kaçamağını sevenlerin bildiği yerlerden biri Maşukiye ve Sapanca bölgesi. Maşukiye'de konaklama adına fazla imkân olmasa da son yılların kır kahvaltısı modasını çoktan yakalamış. Ziyaretçilerine organik köy ürünleri vaat eden mekânların güzelliğine diyecek yok. Otantik kaplarla sunulan yemeklerin organikliği konusunda bazı misafirler pek emin olmasa da bizzat tecrübe etmeye değer. Maşukiye'den sonra uğrayacağınız mekânlara ise Sapanca'da Zelişçiftliği'ni ekleyebilirsiniz. Sapanca Gölü'ne kuş bakışı bakan bu dağ evi sadece yaz aylarında değil, bahar ve kışta da tercih ediliyor. Müdavimlerin buradaki yiyecek önerisi ise ciğer.

Marmara'nın son dereleri kurumadan...

İstanbul'a yaklaşık bir saatlik mesafedeki Ballıkayalar, Marmara Bölgesi'nin doğallığı henüz bozulmamış mekânlarından. Gebze'nin Tavşanlı köyünde yer alan Ballıkayalar, büyük bir kanyonun içinden geçen deresi ve sarp kayalarıyla biliniyor. Bu yönüyle en çok doğa yürüyüşü ve kaya tırmanışını sevenlerin ilgisini çekiyor. Kayaların arasında maceraya yanaşmayanlar veya çocuklarıyla gelenler de bu yolu kat ettiğine kesinlikle pişman olmayacak. Burada dere kenarında mangal yaparak çocuklara İstanbul'da tecrübe edemeyecekleri bir keyif yaşatabilirsiniz. Mangalı yorucu bulanlar için de milli park içindeki tesisler misafirlerini bekliyor. Vadi yaz aylarında kampçıların ve üniversiteli dağcılık kulüplerinin akınına uğruyor. Günübirlik geziler için sonbahar sakinliğini değerlendirmekte fayda var.

Restorana gerek yok mangalım yeter diyenlere

Şehirden kaçıp bir günlüğüne de olsa yeşile doymak isteyenleri bekleyen bir adres de İğneada. İstanbul'a yakın gezi alanları genelde Anadolu yakasında, Kocaeli tarafında sıralanır. İğneada için bu kez yönümüzü Trakya'ya çeviriyoruz. Deniz sezonunda şenlenen sahilleri, sonbaharda mangalcıları ve kampçıları ağırlıyor. Yeşilin içinde kaybolmak isteyenler ise sahilden uzaklaşıp Longoz ormanlarına doğru yol almalı. Orman kamp kurmaktan ziyade mangal ve piknik için uygun. Buradaki yeme içme, dinlenme vaktinden sonra tercihiniz kesinlikle kısa bir orman yürüyüşü olmalı. Zaten yeşil alanlarda yaptığımız en büyük hata yiyip içip, mekânı terk etmek değil mi? Bu kez bunu yapmayıp ormanda kaybolmayı ve kainatın güzelliklerini şifa gibi içinize çekmeyi deneyin. Dönüş yoluna girmeden de Dupnisa Mağarası'na uğrayabilirsiniz. Mağaranın girişinde de piknik alanı var ancak genelde kalabalık olduğundan Longoz ormanları daha doğru bir tercih gibi görünüyor. Böylece etrafındaki irili ufaklı gölleriyle ormandaki sonbahar manzarasını yakalayabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder