29 Aralık 2015 Salı

Hepimiz bir şeylerin ‘Geek'iyiz!

Geçtiğimiz günlerde vizyona giren Star Wars'un kendisinden çok hayranlarının yaptığı çılgınlıklar haber oluyor. Filmi izlemekle kalmayıp seri hakkında akla gelebilecek her türlü bilgiyi edinen, her ayrıntıyı eşeleyen kişiler, aslında birer ‘Geek'. Peki nedir bu geek ve başka nelerin geeki var? Buyurun haberi okuyun.

Annelerin ‘oğlum kalk artık şu bilgisayarın başından' derken gözden kaçırdıkları bir şey var. Bilgisayarın başından kalkmak demek, ertesi gün “Abi Game of Thrones'un son bölümü…” diye başlayan, “Leaguea of Legends bozdu yea…” diye devam eden muhabbetler edilirken ortalığa bön bön bakmak demek bir bakıma. Hatta yine diğer insanlar vizyondaki bir filmin ıncığını cıncığını anlatırken senin filmle ilgili yorumunun “Abi film çok iyiydi yea”dan öteye geçememesi demek. Dolayısıyla dünyanın sonu olmasa da epeyce müşkül bir durum olduğu kesin. Çünkü artık internetin de gelmesiyle bilgisayar dünyası eskisi gibi değil.

Yüzde yüz bir doğruluk garantisi vermese de internet sınırsız bir bilgi kaynağı ve nasıl kullandığına bağlı olarak ekran başında geçirilen saatler kişiye inanılmaz bir bilgi akışı sağlıyor. Hatta böyle insanları tanımlamak için konulan bir sıfat bile var: “Geek”. Geek, Türkçe karşılığı tam olarak yapılamasa da belki ‘sanal entelektüellik' olarak tanımlayabileceğimiz bir kavram. Tanımlaması zor olduğundan biz de “Nedir bu geek'lik?” diye sormak üzere Türkiye'deki geekleri buluşturan sitelerin başında gelen ‘geekyapar.com'un kurucuları ile görüştük. Nedir bu geekyapar.com derseniz, içeriklerinden birkaç başlık vermek yardımcı olabilir: ‘2015'in en iyi çizgi romanları', ‘Star Wars'ta fark etmemiş olabileceğiniz 12 meşhur konuk oyuncu', ‘Uzakdoğu Dövüş Hayranları Buyurun'.

Yiğitcan Erdoğan, geekliği “bir konu hakkında tutkulu ve meraklı bir şekilde araştırma yapan, onu eşeleyen, tarihine giden, yetinmeyip onun hakkında yazıp çizen, bilgisini diğer insanlarla paylaşan kişilerin yaptığı” olarak tanımlıyor. Dolayısıyla geniş bir kavram ve altına bir sürü konu giriyor.

Bir örnek vermelerini istiyoruz. Can Türkdoğan “Mesela sporun da geekleri.” var deyip devam ediyor: “Maçların ardından yapılan klasik muhabbetlerden ziyade yerli yabancı oyuncuların yaşamını bilmek, o takım ne zaman ne yaptı, hangi yıllarda ne kupa aldı, bunları eşeleyip çok keyif alan insanlar aslında birer futbol geeki.”

Yiğitcan Erdoğan, araya girip ekliyor: “Mesela Socrates diye bir spor dergisi çıkıyor. Küçük hikâyelerle sporun aktörlerini anlatıyor, eşeliyor, tarihini, istatistiğini araştırıyor, yazıya döküyor. Tam spor geeklerine hitap eden bir dergi.”

Ömercan Güldal ise çizgiyi şöyle çekiyor: “Uğraştığı şeyi hobi olmaktan öteye götüren fakat bunu işe dönüştürmek niyeti ile de yapmayan, herhangi bir konunun ıncığını cıncığını merak eden takip eden herkes geek bence. Konu önemli değil.”

Kesinlikle asosyal değiliz

Geekyapar sitesinin kurucuları, her konunun geeki olabileceği konusunda hemfikir. Ancak belli konuların diğerlerinden biraz daha ön plana çıktığı da kesin. Yiğitcan da katılıyor ve bu alanları şöyle sıralıyor: “Evet geek biraz daha derinlik seviyor. Yani merak edilecek çok yanı olan konular. Filmler, diziler, çizgi romanlar, bilgisayar oyunları... Hakkında konuşabileceği konular. Çünkü gevezelik geekliğin şanındandır. Konuşmadan bilgisini paylaşmadan duramaz.”

Can Türkdoğan tam da burada geeklerin sanıldığı gibi asosyal insanlar olmadığını belirtiyor: “İnsanlar bu tür bir ortama dahil olanların asosyal olacağından korkuyorlar ama biz en azından kendimizin hiç de asosyal olmadığını düşünen bir ekibiz. Konu ne olursa olsun sitede bir tartışma, konuşma dönüyor ve insanlar aktif olarak görüşlerini belirtiyorlar. Böyle bir platforma geleceklerse gelsinler. Hiç kötü bir şey değil.”

Ardından sözü Ömer Can alıyor: “Şöyle bir şey var aslında. Akıllı telefon ve Facebook'la filan asosyalleşme zaten herkese yayıldı, sadece geeklere özgü bir şey değil. Bunun tek farkı bilgisayar başında vakit geçirmeyi ve sıkılmamayı geekler biraz da uzun süredir yapıyor. Bu bir araç sadece ve ne yönde kullandığına biraz bakıyor. Sen herhangi bir konuda kendini geliştiriyorsan bu niye negatif olsun. Ben hep söylüyorum, İngilizceyi büyük oranda bilgisayar oyunları ile öğrendim.”

Bu arada geekyapar'ın üç yöneticisi de sosyal bilimlerden geliyor. Yiğitcan, ODTÜ Uluslararası İlişkiler mezunu. Şu sıralar mesaisinin tamamına yakınını geekyapar.com'a içerik üreterek harcıyor. Can ve Ömer Can da kültürel ilişkiler mezunu. Can'ın bir süre kurumsal hayatı olmuş ama sevmediği için bırakıp geekyapar'a dahil olmuş. Aynı zamanda bir çocuk tiyatrosunda rol alıyor. Ömer Can da aynı şekilde içerik üretimi ve oyunculukla meşgul yani gerçekten hiç de asosyal insanlar değiller.

Geekler söz konusu olunca kadınların adını fazla duymamamızın sebeplerini soruyoruz. Yiğitcan, zaman zaman geekyapar.com'da da karşılaştıkları dilden rahatsızlıklarını dile getiriyor: “Genelde şöyle laflar duyarsınız, ‘beyler son Star Wars filmi şöyleydi böyleydi. Abi filan'. Ben onları anlamlı bulmuyorum. Bu aslında Türkiye'de kadınların genel olarak görünür olmasıyla ilgili bir sıkıntı. Biraz da görünür olmama yönünde yetiştiriliyor kadınlar. Aslında kadın geek sayısı da çok fazla. The Walking Dead, Game of Thrones izleyicilerinin birçoğunu kadınlar oluşturuyor. Biz siteyi yüzde 55 erkek yüzde 45 kadın oranına getirdik.”

Star Wars'ın geekler üzerinde çok emeği var

Peki geek denince neden Star Wars geliyor akıllara? Yiğitcan Erdoğan'a göre bunun sebeplerinden biri Amerikan sinemasının geekliğin bahsettiğimiz özellikleri ile en çok uyuşan, geeklere en çok hitap eden filminin Star Wars olması. Filmin yönetmeni George Lucas, “Benim filmimin arkasında çok derin bir evren var.” diyor. Merak edilecek çok şey var. Zaten film tuttuktan sonra Star Wars'un yüzlerce kitabı çizgi romanı, animasyonu yapıldı. Star Wars'ta bu görülünce Amerikan sineması buraya evrildi. Lucas'ın geekler üzerinde çok emeği vardır.”

Steve Jobbs gerçek bir geektir

Geeklere örnek olarak kitlelerin tanıdığı bir isim vermelerini istiyoruz. Steve Jobbs'tan bahsediyorlar. Apple, Microsoft, Facebook gibi büyük şirketlerin başındaki adamların aslında birer ‘geek' olduğundan bahsediyorlar. Türkiye'den kimler var diye sorduğumuzda futbol alanında iki isim veriyorlar: Güntekin Onay ve Ali Ece. Bunlar tutkulu insanlar. Üçlüye göre son zamanlarda çizgi roman geekliği de aldı başını yürüdü. Hatta üretim de yapılıyormuş artık. Yiğitcan, Devrim Kunter'in Seyfettin Efendi serisi ve İlban Ertem'in Puslu Kıtalar Atlası çizgi romanını örnek gösteriyor. Bir de oyun yazan girişimcilerden bahsediyorlar. Öte yandan az da olsa Türk dizilerinin de geekleri olduğundan da bahsediyorlar ve Behzat Ç. ile Ezel'i örnek vermeden geçmiyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder