3 Kasım 2015 Salı

Ünlü olmanın avantajları yararlı işlerde kullanıyorum

Oyuncu Mert Fırat, ihtiyaç sahipleriyle destek verenleri buluşturan ‘İhtiyaç Haritası' platformunun kurucu üyelerinden.

Kampanyanın yüzü olmadığını dile getiren Fırat, “Ben de kafa patlatıyorum, zaman harcıyorum ama projenin mimarlarından Elif ve Ali Ercan'ın harcadığı maddi olarak ölçülemez. Hepimizin ortaya koyduğu emek var.” diyor. İşitme engelliler, kadın dernekleri, Yeşil Yol, Oy ve Ötesi gibi 30'dan fazla aktivitenin içinde yer alan Fırat, “Bilinen, ünlü birisi olmanın sağladığı faydanın farkındayım. Yetişebildiğim, vaktimin uyduğu, yardımdan başka düşünce içinde olmayan her şeye destek vermeye çalışıyorum.” diye konuşuyor.

İhtiyaç haritası fikrinin çıkış noktası nedir?

Benzer bir sürü yapı var. Bu yapıları buluşturmak ve onları görünür kılmak fikrinden yola çıktı. 30'a yakın dernekte çalışmışım. Keşke hepsini görebileceğimiz platform olsa diye konuşuyorduk. Elif'le birlikte yürüttüğümüz danıştığım çalışmalar oldu. Devamında biz yolu birlikte yürüyelim dedik. Ali Ercan Özgür arkadaşımız, sosyal sorumluluk konusunda çok fazla bilgili, doktora yapmış. O da harita kısmını anlattı. Hâlâ daha beta versiyonu. Gittikçe gelişen bir platform. Haber alma ağını da güçlendirip koordinasyona katkı sağlıyor. Sokağa kadar inebiliyor harita, bu bir avantaj.

Harita neleri kapsıyor?

Van depreminde mesela 1 ton gıda ihtiyacı varken 20 tonun gitmesi, depolanamaması gibi sorunları gideren yapısı var. Çünkü ihtiyacı önceden girip, onun nasıl giderileceği öğreniliyor. Bağış kabul etmiyoruz. Diyelim ki teknolojik sistem satan bir firmaya rica ediyoruz bize kumbara oluşturun diye, destek verenleri de oraya yönlendiriyoruz. 20 bin lira toplanıyor, bizim de 20 tane bilgisayara mı ihtiyacımız var, o kumbarayla o ihtiyacı gideriyoruz.

Sizin isminiz projenin önüne geçiyor mu?

Başından beri kampanyanın yüzü olmayı düşünmedim, o algıdan da rahatsız oluyorum açıkçası. Ben de kafa patlatıyorum, zaman harcıyorum ama Elif'in, Ali Ercan'ın harcadığı maddi olarak ölçülemez. Hepimizin ortaya koyduğu emek var. Yüzü gibi değil de bir parçasıyım. Tanınan simalarla çalışıp onların da taşın altına ellerini sokmalarını sağlayacağız. İlk hedefimiz kendimizi iyi anlatmak. Ev hanımının, öğrencinin, öğretmenin destek vereceği bir ortam oluşturmak derdimiz. Arama motorları gibi. Bir yandan da herkes kendi hesabını oluşturup kendi yardımını yapıyor. Dernekle çalışmak keyifli ama yaşam döngüsü içinde zaman ayıramıyoruz. İhtiyaç haritası o zamanı da doğuruyor aslında.

Bireysel yardımlara da kapı açıyor yani.

Ayda 2 saat yardım yapmak istiyorsan yapıyorsun. Bir yandan da bunun iyilik değil, birlikte bir şey yapmaya dair olduğunu görüyorsun. En önemlisi de o. Yardım, sınıfsal üstünlük sağlamaz. Adı yardım da değildir destektir, birlikte bir şey yapmaktır.

İhtiyaç Haritası, Yeşil Yol, kadına şiddete karşı kampanyalar… Nerede bir sosyal sorumluluk varsa sesi olmuşsunuz.

30'dan fazla çalışmanın içinde bulunup hepsine konsantre olma isteği var ama mümkün değil. Dolayısıyla bunun sürdürülebilir olmasını istediğim için ihtiyaç haritası benim de bir ihtiyacım. İşitme engelliler, kadın dernekleri, kadına şiddete karşı projeler, eğitim, Okuyorum Oynuyorum projeleri, HeForShe, Yeşil Yol, görme engelliler, Lösev, Oy ve Ötesi, hayvan koruma dernekleri, doğumdan hasar görmüş çocuklar… Yetişebildiğim, vaktimin uyduğu, yardımdan öteye niyeti olmayan her şeye destek vermeye çalışıyorum. Bilinen birisi olmanın sağladığı faydanın da farkındayım. Bu yararı oraya da kullanmak istiyorum. Bu vakti birçok merkezin içinde yapılan söyleşilerde kullanıp para kazanmak, o parayı başka şeylere aktarmak da mümkün. Birilerini harekete geçirmek, farkındalığı artırmak için kullanıyorum elimden geldiğince.

Mahalleli bize aşure getirdi

Moda Sahnesi'nin iz düşümü gibi Bursa'da Sanat Mahal'i açtınız. Anadolu'da sanat merkezi kurmaya ne zaman nasıl karar verdiniz?

Bir buçuk yıl oldu. Aslında çok istiyordum. Oyun atölyesinde 2006'dan bu zamana kadar bir şubemiz olsa diyordum. Bir röportajımızda var, ‘10 yıl sonra olmak istediğiniz yer' diye soruyor, ‘Oyun atölyesinin şubeleri' cevabım. Orada olmadı Moda Sahnesi'ni kurduk. Sanat, mahalde bambaşka. Mahal kısmı Nurhan Karadağ hocamızın öğrettiği kısım. Mahalleliyle bir şey yapmak mahalleden bir şey almak, aktarmak. Birlikte paylaşarak yerleri besleyerek yerelden de beslenerek. Ortaklarımızdan 4'ü Bursalı. Kurduğumuz yapıda mahalle çevre ile entegreyiz. 10 yıllık sözleşme yaptık, Bursalı olacağız.

Geri dönüşümler nasıl?

Yüzde 70 doluluk oranıyla oynuyoruz. Mahalleden bize aşure, kek, poğaça, börek geliyor. Burada durmak, çalışmak için geliyor. Gönüllü çalışmak için geliyor. ‘Kitabımı okusam burada' diyor.

Dizilere zaman kalıyor mu?

Bir İngiliz şirketle sinema filmi çekeceğiz. Sürekli dizi teklifleri geliyor. Her hafta aşağı yukarı bir senaryo okuyorum. İçinde kendini iyi hissedeceğim bir teklif, kendimden bir şeyler katacağım iş bulursam ekranda olurum. Seyrettiklerimde de keşke şunun içinde olsam dediğim işler yok. Hikâyeler noktasında da. Oynamak öyle bir şey ya. Bizi oynatan sizi yazdıran, bir şeyler katmak isteği. Öbür türlü sanayi tipi oluyor.

ÜNLÜ OLMAK SAHNEYİ HER ZAMAN KURTARMAZ

Sanat hayatınız da oldukça yoğun. Aynı anda 3 tiyatro oyunu oynamak zor değil mi?

Takvimim birbirine çakışmadığı sürece zor değil keyifli, heyecanlı. 3 tane başka rol çünkü. Yoğunlukla ilgili de bir problemim yok. Hem ihtiyaç haritası hem kutu film hem Kürk Mantolu Madonna. Ocakta 4. oyunum başlayacak. Birini kaldırır ya da süresini azaltırız. Hayat çok kısa. 35 yaşına gelmişim bile. Yapmak istediklerimle hayatın hızı çok farklı, sistem de yardımcı olmuyor. O yüzden acelem yok ama hevesim çok.

Mert Fırat'ı sahnede izlemek için gelenler oluyormuş. Ekranlardan tanınan ünlü oyuncuların tiyatro yapması seyirciyi artırıyor mu?

Dizilerden tanınmış arkadaşlarımızın belirli bir seyirciyi örgütleyip oraya getiriyor oluşunu önemsiyorum. Yüzde 90 doluluk oranıyla oynuyoruz mesela. Diğer tiyatrolarda da benzeri durumlar var. Bu ünlü kişilerin tiyatro sahnesine çıkıyor olmaları sadece 10 gösterim için önemli. İnsanlar Melis Birkan, Onur Ünsal için geliyor. Mert Fırat onun karşılığını vermiyorsa seyirci sayısı 10. oyundan sonra düşüşe geçmeye başlıyor. İlk aşamada önemli ama sonra oyunun kalitesi belirliyor.

İhtiyaç Haritası'nın mimarlarından Elif Kalan: 2 sokak mesafedeki ihtiyaçları harita buluşturdu

Nasıl destekler alıyorsunuz?

‘Uzmanlık alanım tasarım, sitenize baktım şunları yapsanız daha iyi olur, şurada yazım hatası var düzeltin' diyenler var. Bu bizim hoşumuza gidiyor. Sadece şirketler değil herkesin birlikte yürüteceği bir sistem oluşturmaya çalışıyoruz.

İmece usulünü çağrıştırıyor...

Onun teknolojiyle desteklenmiş hali. İnsanlar saatler geçiriyor bilgisayar başında bundan faydalanıyoruz. Sorunlu yerlerde muhtarlar devreye giriyor. Sivil toplum, gönüllülerimiz... Hepsiyle çalışmak istiyoruz. Yaşadığımız bir şey. Gaziantep'te iki sokak yakınlar ancak birbirlerinden haberleri yok. Okul kitap ihtiyacı girmiş, diğeri de kitap bağışlamak istemiş. 2 sokak ötede olduğunu haritada görünce gidip teslim etti. Adana Yüreğir'de karşılaştık benzer bir şeyle. Okul için ihtiyaç girilmiş. Adana'daki bir özel şirket de ‘Ben bu okulun her şeyini karşılayabilirim' dedi. Her yerde kaynaklar var. Bunları da harekete geçirmek istiyoruz.

Şu aşamada hangi alanlarda gönüllüye ihtiyacınız var?

Sistemden gelen ihtiyaçlar bizi yönlendiriyor ama şöyle düşündük; ihtiyaçlar genelde okullarda. Öğretmenlerden bir ekibimiz oluşacak gibi. Gönderilecek eşyaları kontrol etmek için gönüllü ekibimiz olabilir. Kitap ve kıyafetlerin ayrıştırılmasında gönüllülere ihtiyacımız olacak. Muhtarlarla çalışacak gönüllü alanımız olabilir. Siteden üye olanlar da yönlendirebilir bizi, ‘Ben şunu yapmak istiyorum' diye. Seçme alanları var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder