14 Mayıs 2015 Perşembe

Kış ve Taşra İçin Önsöz, A.Oktay

KIŞ VE TAŞRA İÇİN ÖNSÖZToprak soğudu ve eskil güneşgüzülsü, yiğit bir alın yontanyansıyan Sürgün'ün kristalindeve gök: Kuşların ölü kütüğü,biri düşmüştür asfalta göğsündekocaman bir Haziran çürüğüve tohum soğudu. Dağlardaeşkıya sakallarına çarpılan su.Duyuyor ihtiyarlar en önceimge tüketimcileri, simyacılaratasözleri bulan ve tekrarlayanbirbirlerinin adını. Parklar çünküsoğudu. Bitince gökbilimsel sayılaryeşilsi mağma, hışırtılı gün sonuyalnızlık ve kış başlayacakKış. Çocuklara ve geceyeses veren denizcil diapazon,melankolinin solgun anlamdaşıkış. Ve ey taşra: Büyük buzul,orda işsiz elmas kesicileranısı en eski loncaların;çeşmesi donmuş istasyonda askerlerve kendi kendiyle bırakılan hüzün.Bitlis'te de rastladım ben onabir çay bardağını tutarken,yaslıydı kerpiçlere saralı bir ikindive savruluyordu kar.Acı her zaman yürürlükte. Ve hanlarhancılar oluyor sıkıntıyla.Kullanmıyorum umut sözcüğünü: Kış,bir göçebeye rastlarsınız akşamdaağu sunuculardan, uğursuz gömülerdenve ölülerden söz eder: Kış,bel vermiş tahta köprülerdeköreltiyor gözleri sonsuzlukve tınlamalar: Kuvars ve şist.Bakıyor gurbetçi arkasınakuyular karla örtülüyor ovada.Kullanmıyorum sürgün sözcüğünüyenik düşüren korkunç çözülmeyi,terkedilen anıları, silahları anmıyorum,bedeni anmıyorum, o susuz bedeviyi dahave sormuyorum çocuğunu boğan kimhaklı bir cinnettir taşra.Tek adres bile yok defterimdeYağmur başlıyor ve petrolsübir akşam fışkırıyor gözlerime.Her yerde bir meyhane bulurum benve içlerindeki sessiz yanardağlaneredeyse ağız ağıza adamlar,ki hünerli gözleri ve elleriyleacıları damıtırlar.En ilkel acıdır kışkocaman park ölülerindenkaçan dalgın bakışlarlaYazıyorum resmi bir belgenin arkasına:Yüz'ün yerbilimidir şiirve sonsuz yalnızlığında taşranınalınlara çarpan sonda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder